24 Nisan 2009 Cuma

Bilgi mimarisinin hayaleti...


Bigumigu’da rastladığım bir haberde, “mobile web”le ilgili bir sunum hazırlamış olan John Pettengil’in bugünkü mesleğini tarif etmek için kullandığı “Information Architect” ifadesi, bir an için gözlerimin sevinçle parlamasına yol açtı...
Çünkü yıllardır etrafında dolaşıp durduğum, ama sonuçta “hobi ya da derin merak” seviyesinin üzerine taşıyamadığım eski bir uktedir “bilgi mimarisi”... Haliyle, bu konuda başarılı projeler geliştiren John kardeşimize aniden ve “hafifçe” imrendiğimi de söyleyebilirim... :)

Yedi sekiz yıl önce, Grafikerler Meslek Kuruluşu’nun yayımladığı “Dedi ki” başlıklı broşürler geçmişti elime: Tasarım dünyasından önemli şahsiyetlerle söyleşilerin yer aldığı bu bültenimsi broşürlerin birinde, Richard Saul Wurman sayesinde ilk kez duymuştum “bilgi mimarisi”ni ve çok etkilenmiştim... Mutlaka bu kavramın sözcülüğünü yapmalıydım ve tanıtmalıydım herkese... :)

(Bu arada, Wurman hem “information architecture” kavramını dünyada ilk kez kullanan ve altını dolduran adamdır hem de meşhur TED Talks konferanslar dizisinin fikir babası ve kurucusu)

Yine o günlerde uzaktan e-mail’le fikir alışverişi yaptığım tasarımcı ‘Locus Novus’ Faruk Ulay’ın da teşvikiyle yazdığım “Dondurulmuş Konuşma: Bilgi Mimarisinde İdeal Arayüz Modeli” diye komik bir makale denemesi (!), YKY’nin Sanat Dünyamız dergisinin 2001 sonbahar sayısında yayımlanmıştı bile...

Ama bu naif heyecanın gidişi gelişinden daha hızlı oldu: Üzerinde çalışmaya araştırmaya devam etmek şöyle dursun, birkaç gün sonra gündelik hayatın koşuşturmacası içerisinde adını bile unutmuştum...

Bir yıl sonra, 2999 isimli bir dijital ajansta küçük bir freelance projede çalışırken, bu eski heyecanımla yollarımızın yeniden kesişti. Oradaki insanlara anlatmayı denedim meramımı, ama kısa vadede para kazandırmayacağı besbelli bir hayal olduğu için pek ilgilenmediler haliyle ve yeniden uzun bir eylemsizlik... Üç yıl sonra 2005’te bambaşka bir platformda, Ortak Defter’de ucundan kıyısından bahsettim içimdeki bu ukteden ve yine uzaklaşıp işime gücüme döndüm sessizce...

Son dört yıldır iyiydik, birbirimizi arayıp sormuyorduk, ama birkaç gün önce yeniden nüksetti kendileri: Bu işlerle alakasız bir arkadaşımla tamamen havadan sudan sohbet ederken, kendimi konuyu değiştirmeye çabalarken buldum ve yine aynı şey oldu: Farklı uzmanlıklar arasında bilgi entegrasyonu ve içgörü paylaşımının metodolojisi üzerine çalışmanın ne kadar heyecan verici olduğundan bahsederken yakaladım kendimi yeniden...

Bilgi mimarisinin hayaleti, ya ilişkimizin adını koyalım ya da bırak artık peşimi!.. :)

1 yorum:

  1. Bilgi Mimarisi ile Etkileşim Tasarımı'nın en anlamlı kesiştiği alan Deneyim Tasarımı, veya Tali Krakowsky'nin deyimiyle İnteraktif Mimariler, olsa gerek. Bu konuyla ilgili detaylı bir incelemeyi Gennaration'ın 14. sayısında bulabilirsiniz: http://goo.gl/hp7eK

    YanıtlaSil