Web 2.0’ın etik kodlarının, web haricindeki gerçek (yüz yüze) sosyal hayatımızı yönlendiren etik kodlardan pek fazla kopuk olamayacağını düşünüyorum... Reel hayatta hangi ahlak değerlerine göre yaşıyorsak, web’deki davranışlarımız da aşağı yukarı buna paralel çizgide olacaktır, demek istiyorum: Çünkü reel ve sanal arasındaki sınır giderek kayboluyor ve artık insanın kendini “gerçekte olduğundan daha başka birisiymiş gibi” gösterebilmesi de giderek zorlaşıyor...
Web 1.0 döneminde kimseye hesap vermek zorunda olmadığımızı düşünerek rahatlıkla yarattığımız “vitrindeki kimliklerimiz”, artık her geçen gün daha fazla insan tarafından erişilebilir ve sorgulanabilir hale geliyor... Bu nedenle, “kötü”nün ayıklanmasından çok daha önce, web 2.0 ortamında söylediği sözlerle gerçek değer yargıları “tutarlı” olmayanların, yani “ikiye bölünmüş hayat” rolünü oynamakta ısrar edenlerin ayıklanacağını düşünüyorum...
Fakat tabii ki gelecekte de “tutarsızlığa” prim verenler olacaktır mutlaka, çünkü soyut ahlak kuralları ne derse desin, insanların reel hayattaki somut davranış tercihlerinin önemli bölümünü birtakım “elective affinity [1] [2]” ilişkileri çerçevesinde kurdukları / kurmayı umdukları “dayanışma hesapları” belirliyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder